19 Şubat 2018 Pazartesi

HEMŞİNCE’DE BULUNAN ARAPÇA-FARSÇA KELİMELERİN GEÇİRDİĞİ DEĞİŞİM ÜZERİNE



Hemşincenin tarihsel olarak Ermenice ile ilişkisi tartışılmaz bir gerçektir. Fakat bu dilin içinde bulunan, aslen Farsça ve Arapça olan; fakat Osmanlıca ya da Türkiye Türkçesi üzerinden Hemşinceye geçtiği söylenen kelimelere dair çeşitli açıklamalar yapmak gerekir. Çünkü bu kelimeler hem fonolojik hem de morfolojik olarak Osmanlıca’dan farklı özellikler göstermektedir. Hemşinliler tarihsel olarak Osmanlı topraklarında yaşamış bir topluluktur. Ancak Hemşinlilerin Anadolu’daki tarihi Osmanlı İmparatorluğundan çok daha önceki dönemleri kapsar. Unutulmamalıdır ki, Hemşinliler bu topraklarda Türkler kadar Kürtler, Farîsiler ve Araplar ile de komşu olmuşlardır. Anadolu’nun kozmopolit bir dil yapısına sahip olması ve bu toplumlar ile Hemşinlilerin coğrafi yakınlığı birlikte düşünüldüğü zaman, bahsettiğimiz şey daha net anlaşılacaktır. Hemşinliler bu kelimeleri direkt Osmanlıcadan mı yoksa Arapça ve Farsça’dan mı aldılar? Kelimelerin ait olduğu dillerdeki orijinal yapıları Hemşince içerisinde bu denli, bozulmadan nasıl korundu? Bütün bu sorular açıklanmaya muhtaçtır. Bu yazıda, yukarıda sorduğumuz soruları cevaplayacağız. Hemşincede var olan, bahsettiğimiz dillere ait kelimeleri ve bu kelimelerin kökenlerini inceleyerek geldikleri dillerdeki orijinal halleri ile Hemşincedeki kullanımlarını karşılaştıracağız. Bu karşılaştırmanın ardından, aynı kelimeler için genel tezi çürütmek adına Osmanlıcada ( Eski Türkiye Türkçesi) bu kelimelerin kullanımına bakacağız. Ayrıca adlandırma sorunu hala devam ettiği için bu makaledeki Hemşince kelimesinin Hopa Hemşin Diyalekti olduğunu belirtmek gerekir.

Ermenicenin bir diyalekti olan Hemşincenin başlı başına bir dil olma yolunda uğradığı durakları da göreceğiz. Hemşince bir dönemler Ermenicenin bir parçası idi şuan da öyle. Ancak bu iki dil tarihsel, siyasi, sosyal, coğrafi (soykırım, göç, açlık, savaş) henüz net olarak açıklanamayan nedenlerle ayrı düştü. Bunun neticesinde Ermenicenin Hemşin kolu zamanla kendine özgü, karakteristik özellikler kazanmaya başladı. Bu özellikler dâhilinde Ermenicenin bir diyalekti olan Hemşince oluşmaya başladı. Bu oluşum zamanla yukarıda saydığım nedenlerin ve devlet erkinin sistematik asimilasyonu sonucu hızlı bir şekilde ana dilden koparak kendi içinde Arapça, Farsça, Türkçe, Lazca, Kürtçe, Gürcüce hatta çok nadir de olsa Rusça kelimeler ile kendi içinde anlaşmayı sağlayacak bir dil konumuna geldi.

Burada bahsettiğimiz şey bir dilin içerisinden çıkarak ve karakteristik özellikler kazanarak farklı bir dil olma sürecidir. Bu süreç sonucunda da Hemşin Diyalekti, Hemşince oluşmuştur. Bu ve benzeri yayımlar ve Gor Dergisi gibi çalışma sahalarında üretilen makale ve denemeler bu özellikleri bulma yolunda bize kolaylık sağlayacaktır.

Bu karakteristik değişimlerin birkaçına değinmekte yarar var. Öncelikle bu değişimleri fonolojik ve morfolojik olarak ikiye ayırmak gerekir.

Ermenice- Hemşince Fonolojik değişimler:

1-      Ermenice’de kullanılan /r/ sesi he(y)ik <herik “yeter”, da(y)i<dari “yıl”, mar<mayr “anne” gibi kelimeler Hemşin Diyalektinde zayıflar ancak bu durum iki şekilde gerçekleşir. Bunun ilki iki vokal arasına giren /r/ sesinin kullanımda zayıflaması ya da tamamen ortadan kalkması ile gerçekleşir. Kelimelerin kimi ek almamış ya da çekime girmemiş halleri, bu durumda bulunurken. Kimileri de sadece ek aldığında ya da çekime girdiğinde bu değişimi yaşarlar. Örnek: mar “anne” “Ku mae vor dağa?”  Annen nerede? Ancak bu durum yalnızca Ermenice kökenli kelimelerde değil Farsça ve Türkçe kelimelerde de görülür. İkinci durum ise söz sonundaki /r/’nin cigar “ciğer”, xiyar “salatalık”  gibi örneklerde görüldüğü üzere zayıflamış kimi kullanımlarda yok olmuş olmasıdır.
2-      tsun< tsün “kar”, oçxar< voçğar “koyun”, kelox< kılukh “kafa”, arekag~arakag[1]< arev “güneş”, dzum< dzom “oruç”, garmuç< gamurç “köprü”[2] gibi sayısını artırabileceğimiz kelimelerde çeşitli değişimler (fonolojik değişimler) gerçekleşir ancak bu ayrı bir makale konusu olacak kadar geniş bir konu olduğu için belli başlılarını sadece ismen belirttik.

Ermenice- Hemşince Morfolojik değişimler:   

1-      Պհտհ/bidi gelecek zaman ekinin Hemşincede /oğ/ formuna evrilmesi. Erm. bidi desnem, “göreceğim”, bidi gartam “okuyacağım”, bidi abrem “yaşayacağım” şeklinden Hemşince  desnoğum  “göreceğim”, ertoğum “gideceğim”, tarnoğum “döneceğim” şekline evrilmiştir. Eylemlerin kökenine indiğimiz zaman “desn-“ eylem kökü, “oğ-“ gelecek zaman eki, “um” 1. Tekil Şahıs Ekidir
2-      Önemli bir diğer morfolojik değişim ise: Ermenicede kullanılan 1. Çoğul şahıs çekimde Կը       խօսինք ‘gı xosink’ ‘konuşuruz’ şekli, Hemşincede xosiguk “konuşuruz” şekline evrilir. Erm. 1. Çoğul sese gelen ‘n’ düşmüştür. Ancak anlamda korunmuştur.
3-      Ermenicenin Hemşin Diyalektinin önemli karakteristik özelliklerinden biri de ‘ta’ soru ekidir. Bu ek Ermenicede yoktur. Ana dil olan Ermenicede soru anlamı vurgu ile sağlanırken Hemşin Diyalektinde ‘ta’ soru edatı bu görevi üstlenir. Ertoğ es ta? ‘Gidecek misin?’

Şimdi Hemşincede bulunan Arapça ve Farsça kökenli kelimeleri inceleyelim. Ve bu kelimelerin morfolojik, semantik, fonolojik olarak Osmanlıcada ve Hemşincedeki farklılıklarını ortaya koyalım.
Kelimeler madde başında Hemşincesi ve devamında Osmanlıca yazımı ile verilmiştir. Açıklama kısmında ise kelimenin köken olarak hangi dilden geldiği açıklanarak; bu ana kökten Hemşinceye gelişinde fonolojik varsa morfolojik ve semantik değişimi ortaya konulmuştur.

xiya[r] →خيار            :  xîyar >Fa. hiyâr >Osm. (Kamus-i Turkî) Fonolojik olarak kelime Osmanlıca ile bir bezerlik göstermez. Bundan ötürü kelimenin Farsçadan direkt Hemşince’ye geçme ihtimali yüksektir. Hemşince alfabe sisteminde bugüne dek olmazsa olmaz dediğimiz art damaksıl /x/ sesi burada fonolojik değişimi ortaya koymak adına önemlidir. Çünkü kelimenin ilk sesi Osmanlıca içerisinde /h/ sesine evrilmişken Hemşincede ana formuna sadık kalmıştır. Farsça olan bu kelime adeta hiçbir değişime uğramadan Hemşince içerisinde yaşamaya devam etmiştir. Kelimedeki ilk vokal olan /i/ kısalmıştır. Hemşince örnek: “erzevayin meçe kedadz ergu yiyek xiyarov turşi tiyadzuni” bahçede bulduğu bir iki salatalıkla turşu kurmuş ‘xiyar’ kelimesi Hemşincede son hecedeki /r/ konsanantını kaybeder.

aval →اوّل        : avval< Ar. ilk, başlangıç. Kelime Osmanlıcada ilk başlangıç “birinci bâb” ve insanların geçmişi “insanların evveli” anlamında kullanılır. Fakat Hemşincede kelimenin söylenişte kalınlaştığı görülür. Kelimenin Osmanlıcada “evvel” şekli ile bulunması ve orijinal halinin “avval” olması beraber düşünüldüğünde kelimenin Arapçadan Hemşinceye geçtiği savını güçlendirir.

muallim→معلّم  : muallim< Ar. birşey öğreten, talim eden, talimci. Ders veren.

maktab→مكتب           :  maktab< Ar. tahsil ve ilim için devam edilen yerin adı. Kelime Hemşincede de aynı anlamda kullanılmaktadır. Fakat kelime fonetik olarak ana formundaki vokallerini Hemşince içinde tamamen korumuştur. Yahut Osmanlıcadan Hemşinceye geçerken ince vokaller kalınlaşmıştır.

xoca→ خواجه: xâce< Fa.  ilk ses Hemşincedeki formunda orijinal halini korumuş ve art damaksıl /x/ sesi varlığını devam ettirmiştir. Burada bu sesin Hemşin dilinin en temel karakteristik özelliği olduğunu bir kere daha görüyoruz. Osmanlıca da dahi ‘hace~hoca’ olarak kullanılırken Hemşincede bu art damaksıl /x/ korunmuştur: kelime Osmanlıca da hem ‘hace’ hemde ‘hoca’ olarak okunur. Bunun nedeni ise Osmanlıcada vav-ı mâdule dediğimiz okunmayan vavdır ‘خواجه’ bu vav eliften önce geldiğinde Osmanlıcada okunmaz bu nedenle kimi kesim bunu hâce olarak kimi kesim ise hoca olarak okur.

 xamur→ خامير:  xamir< Ar. Kelime kökeni Arapçadır. Ancak ilk sesteki art damaksıl /x/ sesi Hemşincede korunmuştur. Hatta bu ses Hemşincede o kadar güçlüdür ki bu kelimenin ‘h’ ile okunması ve söylenmesinin neredeyse mümkünatı yoktur.

hekiya→ حيكايه : ḥikâya< Ar.  ‘öykü, bir olayın ya da durumu olay, kişiler, yer ve zaman öğeleri ile bütünlüklü olarak kurgulanması’ kelime kökeni Arapça olmakla beraber Hemşincede çok işlek bir kelimedir. Kullanım itibari ile cümlede birçok anlama gelebilir. Fonetik değişimi de bununla birlikte farklılık kazanır. Hemşincenin konuşulduğu ve birbirleri arasında kısa mesafeler olan yerlerde dahi bu kelimenin söylenişte geçirdiği ses değişimleri dikkat çekicidir. Kimi yerlerde Arapça orijinaline yaklaşırken kimi yerlerde ise tamamen kendine özgü bir yapıya bürünür. Ancak kelime Türkçeden (Osmanlı Türkçesi yahut Türkiye Türkçesi) Hemşinceye geçen ve ilk sesi /h/ olan kelimelerin /x/ sesine evrildiği tezini çürütmek adına önemlidir. Çünkü kelime yukarıda bahsettiğimiz kelimeler gibi /x/ sesine evrilmemiş tam aksine orijinal hali ile Hemşincede kullanılmıştır. Dolayısıyla Hemşincenin bu kelimeyi Türkiye Türkçesi ya da .Osmanlı Türkçesinden ziyade Arapçadan alma ihtimali daha yüksektir.Yukarıdaki art damaksıl kullanımlar orijinal şekillerine çok yakın şekilde nasıl devam etmişse bu kelimede orijinal yapısını kaybetmeden devam etmiştir.

xarc→ خارج: xarc< Ar. ‘mimaride tuğla veya taşların örgüsünü sağlamlaştırmak, duvarları sıvamak için kullanılan, toprak, saman, kum, kireç, çimento vb. şeyleri su ile kararak yapılan karışım’ kelime Türkçede genel olarak karışım anlamıyla kullanılır. İlk ses /x/ burada da korunuyor. Türkçede kelimenin son konsonantı /ç/ süreksiz, sert bir sese dönüşür. Ancak Hemşincede bu kelime  Arapça orijinal şekli ile kullanılır. Bunu bir örnekte göstermek gerekirse: çağatske şinuşi hamar xarce şinetsin ‘değirmeni yapmak için harc yaptılar’ örnekteki kelimede görüldüğü üzere ‘harc’ kelimesi Arapçadaki seslerinin hiçbirini kaybetmeden Hemşince bir cümlenin içinde yer alabiliyor. Çekime girdiğinde dahi bu ses değerleri korunuyor. 

talaba→ طلبه: ṭalaba< Ar. ‘öğrenci’ bu kelime Osmanlıca ve Türkiye Türkçesinde ‘talebe’ olarak kullanılır. Ancak bu kullanım hiçbir şekilde Hemşincede yer almaz.

xinzir→ خينزير: xinzir< Ar. ‘domuz’ kelimenin Osmanlıcada ki kullanımı ‘hınzir’ şeklindedir. Hemşincede art damaksıl /x/ korunmuştur.

xinc→خنج      : xanc< Fa.‘hırıltı, feryad, orgazm nidası’, Osmanlıca ‘nefret,garez’ kelime Hemşince orijinali ‘xinc’ dir. Ve Hemşincede de  Osmanlıcada ki anlamıyla kullanılır.

hacai→ جاي هر : harcâyî< Fa. ‘her yerde yetişen bir yerde durmayan,sebatsız’ Osmanlıcada ‘hercai’ ‘serser,derbeder’ anlamına gelir. Hemşincede de bu anlama gelir. Ancak kelimede /r/ konsonantı iki vokal arasına girmemesine rağmen konuşmada tamamen yok olmuştur. Bu da genel tezde de bahsettiğimiz üzere Hemşincede sadece iki vokal arasında değil bir vokal ve bir konsonant arasına giren /r/ lerde zamanla zayıflayıp yok olur  tezini güçlendirir.

xarab→خَراب   :xarâb<Ar. ‘viran etme, yıkım, yıkıntı’, Osmanlıca ‘yıkma,bozma,viran etme’ kelime Hemşince bu anlamın dışında da kullanılır.

maraba→ مَرحبا           : marḥaban<Ar. ‘ferahlık,karşılama sözü’ , ‘aslı Arabiden “genişlik”manasında’ Kamus-ı Türkî. Kelime Hemşincede /h/ vokalini kaybetmiştir. /h/ sesinin düşmesi durumu Hemşincede sıkça karşımıza çıkar.

xabar خَبَر     : xabar<Ar. ‘bilgi, birinci elden bilinen şey’  Redhouse’ta ‘news,information’ (haber, bilgi verme) Kamus-ı Türkî’de ‘bir vakanın tebliği, bir hadiseden haberi olmayanlara verilen malumat’ Hemşincede ise haber alma, bilgi alma anlamı gelir ancak kelime hemşincede çok büyük bir morfolojik değişim geçirmiştir. Hemşince de var olan ancak zamanla işlekliğini yitiren xosuş ‘konuşmak’ eylemi yerini bu kelimeye bırakmıştır. xabar kelimesi hemşincede isim olarak kulanılırken zamanla ‘information yani bilgi verme anlamıyla bütünleşerek bir şeyi aktarma anlamı kazanmış ve xabruş ‘konuşmak’ adlı bir eyleme evrilmiştir. ‘dağakes homşesnag xosel çi gayin’ demek yerine dağakes Homşesnag xabrel çi gayin’ denmeye başlanmıştır. Bu etkinin dil asimilasyonundan kaynaklı olduğu açıktır. Ancak isim olarak bir dile girmesi ve sonrasında eyleme evrilmesi itibari ile ilginçtir. Bunun diğer bir örneği ise seyr kelimesidir kelime izleme anlamı ile çok fazla kullanıldığı için isim olan bu kelime zamanla eylemleşmiş ve serenuş ‘izlemek’ halini almıştır.

haif→ حريف    : harîf< Ar. ‘sanatkâr, bir mesleğe veya loncaya mensup olan kimse, meslekdaş, yoldaş’  kelime Osmanlıcada da ince şekli ile okunmaktadır. Anlam olarak  küçültücü ve aşağılayıcı bir anlama sahiptir. Ancak Hemşincede kalın okunur ve bu formu ile Arapça orijinaline çok yakındır. Ancak anlamda da Osmanlıcada ki anlamından ziyade Arapçadaki anlamına yakın olması kelimenin Osmanlıca ya da Türkiye Türkçesi üzerinden değil de direkt Arapça üzerinden Hemşinceye girmiş olma ihitimalini artırır.

Efrayim Yılmaz
           Gor Dergisi Sayı 2 Bahar 2015


KAYNAKÇA:
Ayverdi, İlhan, Asırlar Boyu Târihî Seyri İçinde Misalli Büyük Türkçe Sözlük, 4. bsk., İstanbul 2011.
Bedros Zeki (Garabedyan), Ermeniceden-Osmanlıcaya Mükemmel Sözlük, TDK Yay., Ankara, 2009.
Büyük Türkçe Sözlük (TDK): http://www.tdk.gov.tr
Eren, Hasan, Türkçenin Etimolojik Sözlüğü, Ankara, 1999
Ermenice Sözlük:  www.nayiri.com/search?l=tr
Kerovpyan (İşkol), Keğam, Ermenice Sözlük ( Türkçe karşılıklarla), Aras Yayıncılık, İstanbul, Eylül 2011
Şemseddin Sami, Kamus-ı Türki, Çağrı yay., İstanbul, 2007.
Turkish Armenian English Dictionary (Avedikyan): avedikyan.com
Türkiye’de Halk Ağzından Derleme Sözlüğü, TDK Yay., Ankara, 2009
Fehrenga Kurdî- Tırkî/ Kürtçe- Türkçe Sözlük/ Kürd Enstitüsü, İstanbul 1992
Türkçe/ Osmanlıca- İngilizce Redhouse Sözlüğü/ Ekim 2014
Nişanyan, Sevan, Çağdaş Türkçenin Etimolojisi http://www.nisanyansozluk.com/?



[1]  /r/ işareti Hemşincede bazı yerlerde zayıfladığı için bu şekilde kullanılmıştır.
[2] ‘<’ işareti geçmişten günümüze doğru değişim için kullanılmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder