Hemşincenin tarihsel olarak
Ermenice ile ilişkisi tartışılmaz bir gerçektir. Fakat bu dilin içinde bulunan,
aslen Farsça ve Arapça olan; fakat Osmanlıca ya da Türkiye Türkçesi üzerinden
Hemşinceye geçtiği söylenen kelimelere dair çeşitli açıklamalar yapmak gerekir.
Çünkü bu kelimeler hem fonolojik hem de morfolojik olarak Osmanlıca’dan farklı
özellikler göstermektedir. Hemşinliler tarihsel olarak Osmanlı topraklarında
yaşamış bir topluluktur. Ancak Hemşinlilerin Anadolu’daki tarihi Osmanlı
İmparatorluğundan çok daha önceki dönemleri kapsar. Unutulmamalıdır ki,
Hemşinliler bu topraklarda Türkler kadar Kürtler, Farîsiler ve Araplar ile de
komşu olmuşlardır. Anadolu’nun kozmopolit bir dil yapısına sahip olması ve bu
toplumlar ile Hemşinlilerin coğrafi yakınlığı birlikte düşünüldüğü zaman,
bahsettiğimiz şey daha net anlaşılacaktır. Hemşinliler bu kelimeleri direkt
Osmanlıcadan mı yoksa Arapça ve Farsça’dan mı aldılar? Kelimelerin ait olduğu
dillerdeki orijinal yapıları Hemşince içerisinde bu denli, bozulmadan nasıl
korundu? Bütün bu sorular açıklanmaya muhtaçtır. Bu yazıda, yukarıda sorduğumuz
soruları cevaplayacağız. Hemşincede var olan, bahsettiğimiz dillere ait kelimeleri
ve bu kelimelerin kökenlerini inceleyerek geldikleri dillerdeki orijinal
halleri ile Hemşincedeki kullanımlarını karşılaştıracağız. Bu karşılaştırmanın
ardından, aynı kelimeler için genel tezi çürütmek adına Osmanlıcada ( Eski
Türkiye Türkçesi) bu kelimelerin kullanımına bakacağız. Ayrıca adlandırma
sorunu hala devam ettiği için bu makaledeki Hemşince kelimesinin Hopa Hemşin
Diyalekti olduğunu belirtmek gerekir.
Ermenicenin bir diyalekti olan Hemşincenin
başlı başına bir dil olma yolunda uğradığı durakları da göreceğiz. Hemşince bir
dönemler Ermenicenin bir parçası idi şuan da öyle. Ancak bu iki dil tarihsel, siyasi,
sosyal, coğrafi (soykırım, göç, açlık, savaş) henüz net olarak açıklanamayan
nedenlerle ayrı düştü. Bunun neticesinde Ermenicenin Hemşin kolu zamanla
kendine özgü, karakteristik özellikler kazanmaya başladı. Bu özellikler
dâhilinde Ermenicenin bir diyalekti olan Hemşince oluşmaya başladı. Bu oluşum
zamanla yukarıda saydığım nedenlerin ve devlet erkinin sistematik asimilasyonu
sonucu hızlı bir şekilde ana dilden koparak kendi içinde Arapça, Farsça,
Türkçe, Lazca, Kürtçe, Gürcüce hatta çok nadir de olsa Rusça kelimeler ile
kendi içinde anlaşmayı sağlayacak bir dil konumuna geldi.
Burada bahsettiğimiz şey bir
dilin içerisinden çıkarak ve karakteristik özellikler kazanarak farklı bir dil
olma sürecidir. Bu süreç sonucunda da Hemşin Diyalekti, Hemşince oluşmuştur. Bu
ve benzeri yayımlar ve Gor Dergisi gibi çalışma sahalarında üretilen makale ve
denemeler bu özellikleri bulma yolunda bize kolaylık sağlayacaktır.
Bu karakteristik değişimlerin
birkaçına değinmekte yarar var. Öncelikle bu değişimleri fonolojik ve
morfolojik olarak ikiye ayırmak gerekir.
Ermenice- Hemşince Fonolojik
değişimler:
1-
Ermenice’de
kullanılan /r/ sesi he(y)ik <herik “yeter”, da(y)i<dari “yıl”, mar<mayr
“anne” gibi kelimeler Hemşin Diyalektinde zayıflar ancak bu durum iki şekilde
gerçekleşir. Bunun ilki iki vokal arasına giren /r/ sesinin kullanımda
zayıflaması ya da tamamen ortadan kalkması ile gerçekleşir. Kelimelerin kimi ek
almamış ya da çekime girmemiş halleri, bu durumda bulunurken. Kimileri de
sadece ek aldığında ya da çekime girdiğinde bu değişimi yaşarlar. Örnek: mar
“anne” “Ku mae vor dağa?” Annen
nerede? Ancak bu durum yalnızca Ermenice kökenli kelimelerde değil
Farsça ve Türkçe kelimelerde de görülür. İkinci durum ise söz sonundaki /r/’nin
cigar “ciğer”, xiyar “salatalık” gibi örneklerde görüldüğü üzere zayıflamış
kimi kullanımlarda yok olmuş olmasıdır.
2-
tsun< tsün “kar”, oçxar< voçğar “koyun”,
kelox< kılukh “kafa”, arekag~arakag[1]< arev
“güneş”, dzum< dzom “oruç”, garmuç< gamurç “köprü”[2] gibi
sayısını artırabileceğimiz kelimelerde çeşitli değişimler (fonolojik
değişimler) gerçekleşir ancak bu ayrı bir makale konusu olacak kadar geniş bir
konu olduğu için belli başlılarını sadece ismen belirttik.
Ermenice- Hemşince Morfolojik
değişimler:
1- Պհտհ/bidi gelecek
zaman ekinin Hemşincede /oğ/ formuna evrilmesi. Erm. bidi desnem, “göreceğim”,
bidi gartam “okuyacağım”, bidi abrem “yaşayacağım” şeklinden Hemşince desnoğum
“göreceğim”, ertoğum “gideceğim”, tarnoğum “döneceğim” şekline
evrilmiştir. Eylemlerin kökenine indiğimiz zaman “desn-“ eylem kökü, “oğ-“
gelecek zaman eki, “um” 1. Tekil Şahıs Ekidir
2-
Önemli
bir diğer morfolojik değişim ise: Ermenicede kullanılan 1. Çoğul şahıs çekimde Կը խօսինք
‘gı xosink’ ‘konuşuruz’ şekli, Hemşincede xosiguk “konuşuruz”
şekline evrilir. Erm. 1. Çoğul sese gelen ‘n’ düşmüştür. Ancak anlamda
korunmuştur.
3-
Ermenicenin
Hemşin Diyalektinin önemli karakteristik özelliklerinden biri de ‘ta’ soru
ekidir. Bu ek Ermenicede yoktur. Ana dil olan Ermenicede soru anlamı vurgu ile
sağlanırken Hemşin Diyalektinde ‘ta’ soru edatı bu görevi üstlenir. Ertoğ
es ta? ‘Gidecek misin?’
Şimdi Hemşincede bulunan Arapça
ve Farsça kökenli kelimeleri inceleyelim. Ve bu kelimelerin morfolojik, semantik,
fonolojik olarak Osmanlıcada ve Hemşincedeki farklılıklarını ortaya koyalım.
Kelimeler madde başında
Hemşincesi ve devamında Osmanlıca yazımı ile verilmiştir. Açıklama kısmında ise
kelimenin köken olarak hangi dilden geldiği açıklanarak; bu ana kökten
Hemşinceye gelişinde fonolojik varsa morfolojik ve semantik değişimi ortaya
konulmuştur.
xiya[r]
→خيار :
xîyar >Fa. hiyâr >Osm. (Kamus-i Turkî) Fonolojik olarak kelime
Osmanlıca ile bir bezerlik göstermez. Bundan ötürü kelimenin Farsçadan direkt
Hemşince’ye geçme ihtimali yüksektir. Hemşince alfabe sisteminde bugüne dek
olmazsa olmaz dediğimiz art damaksıl /x/ sesi burada fonolojik değişimi ortaya
koymak adına önemlidir. Çünkü kelimenin ilk sesi Osmanlıca içerisinde /h/
sesine evrilmişken Hemşincede ana formuna sadık kalmıştır. Farsça olan bu
kelime adeta hiçbir değişime uğramadan Hemşince içerisinde yaşamaya devam
etmiştir. Kelimedeki ilk vokal olan /i/ kısalmıştır. Hemşince örnek: “erzevayin
meçe kedadz ergu yiyek xiyarov turşi tiyadzuni” bahçede bulduğu bir iki
salatalıkla turşu kurmuş ‘xiyar’ kelimesi Hemşincede son hecedeki /r/
konsanantını kaybeder.
aval
→اوّل : avval< Ar. ilk, başlangıç. Kelime
Osmanlıcada ilk başlangıç “birinci bâb” ve insanların geçmişi “insanların
evveli” anlamında kullanılır. Fakat Hemşincede kelimenin söylenişte
kalınlaştığı görülür. Kelimenin Osmanlıcada “evvel” şekli ile bulunması ve
orijinal halinin “avval” olması beraber düşünüldüğünde kelimenin Arapçadan
Hemşinceye geçtiği savını güçlendirir.
muallim→معلّم : muallim<
Ar. birşey öğreten, talim eden, talimci. Ders veren.
maktab→مكتب : maktab<
Ar. tahsil ve ilim için devam edilen yerin adı. Kelime Hemşincede de aynı
anlamda kullanılmaktadır. Fakat kelime fonetik olarak ana formundaki
vokallerini Hemşince içinde tamamen korumuştur. Yahut Osmanlıcadan Hemşinceye
geçerken ince vokaller kalınlaşmıştır.
xoca→
خواجه: xâce<
Fa. ilk ses Hemşincedeki formunda
orijinal halini korumuş ve art damaksıl /x/ sesi varlığını devam ettirmiştir.
Burada bu sesin Hemşin dilinin en temel karakteristik özelliği olduğunu bir
kere daha görüyoruz. Osmanlıca da dahi ‘hace~hoca’ olarak kullanılırken
Hemşincede bu art damaksıl /x/ korunmuştur: kelime Osmanlıca da hem ‘hace’ hemde
‘hoca’ olarak okunur. Bunun nedeni ise Osmanlıcada vav-ı mâdule dediğimiz
okunmayan vavdır ‘خواجه’ bu vav eliften önce geldiğinde Osmanlıcada okunmaz bu
nedenle kimi kesim bunu hâce olarak kimi kesim ise hoca olarak okur.
xamur→
خامير: xamir< Ar. Kelime kökeni
Arapçadır. Ancak ilk sesteki art damaksıl /x/ sesi Hemşincede korunmuştur.
Hatta bu ses Hemşincede o kadar güçlüdür ki bu kelimenin ‘h’ ile okunması ve
söylenmesinin neredeyse mümkünatı yoktur.
hekiya→
حيكايه : ḥikâya<
Ar. ‘öykü, bir olayın ya da durumu olay,
kişiler, yer ve zaman öğeleri ile bütünlüklü olarak kurgulanması’ kelime kökeni
Arapça olmakla beraber Hemşincede çok işlek bir kelimedir. Kullanım itibari ile
cümlede birçok anlama gelebilir. Fonetik değişimi de bununla birlikte farklılık
kazanır. Hemşincenin konuşulduğu ve birbirleri arasında kısa mesafeler olan
yerlerde dahi bu kelimenin söylenişte geçirdiği ses değişimleri dikkat
çekicidir. Kimi yerlerde Arapça orijinaline yaklaşırken kimi yerlerde ise
tamamen kendine özgü bir yapıya bürünür. Ancak kelime Türkçeden (Osmanlı
Türkçesi yahut Türkiye Türkçesi) Hemşinceye geçen ve ilk sesi /h/ olan
kelimelerin /x/ sesine evrildiği tezini çürütmek adına önemlidir. Çünkü kelime
yukarıda bahsettiğimiz kelimeler gibi /x/ sesine evrilmemiş tam aksine orijinal
hali ile Hemşincede kullanılmıştır. Dolayısıyla Hemşincenin bu kelimeyi Türkiye
Türkçesi ya da .Osmanlı Türkçesinden ziyade Arapçadan alma ihtimali daha
yüksektir.Yukarıdaki art damaksıl kullanımlar orijinal şekillerine çok yakın
şekilde nasıl devam etmişse bu kelimede orijinal yapısını kaybetmeden devam
etmiştir.
xarc→
خارج: xarc<
Ar. ‘mimaride tuğla veya taşların örgüsünü sağlamlaştırmak, duvarları sıvamak
için kullanılan, toprak, saman, kum, kireç, çimento vb. şeyleri su ile kararak
yapılan karışım’ kelime Türkçede genel olarak karışım anlamıyla kullanılır. İlk
ses /x/ burada da korunuyor. Türkçede kelimenin son konsonantı /ç/ süreksiz,
sert bir sese dönüşür. Ancak Hemşincede bu kelime Arapça orijinal şekli ile kullanılır. Bunu
bir örnekte göstermek gerekirse: çağatske
şinuşi hamar xarce
şinetsin ‘değirmeni yapmak için harc yaptılar’ örnekteki kelimede görüldüğü
üzere ‘harc’ kelimesi Arapçadaki seslerinin hiçbirini kaybetmeden Hemşince bir
cümlenin içinde yer alabiliyor. Çekime girdiğinde dahi bu ses değerleri
korunuyor.
talaba→
طلبه: ṭalaba<
Ar. ‘öğrenci’ bu kelime Osmanlıca ve Türkiye Türkçesinde ‘talebe’ olarak
kullanılır. Ancak bu kullanım hiçbir şekilde Hemşincede yer almaz.
xinzir→
خينزير: xinzir<
Ar. ‘domuz’ kelimenin Osmanlıcada ki kullanımı ‘hınzir’ şeklindedir. Hemşincede
art damaksıl /x/ korunmuştur.
xinc→خنج :
xanc< Fa.‘hırıltı, feryad, orgazm nidası’, Osmanlıca ‘nefret,garez’ kelime
Hemşince orijinali ‘xinc’ dir. Ve Hemşincede de
Osmanlıcada ki anlamıyla kullanılır.
hacai→ جاي هر :
harcâyî< Fa. ‘her
yerde yetişen bir yerde durmayan,sebatsız’ Osmanlıcada ‘hercai’
‘serser,derbeder’ anlamına gelir. Hemşincede de bu anlama gelir. Ancak kelimede
/r/ konsonantı iki vokal arasına girmemesine rağmen konuşmada tamamen yok
olmuştur. Bu da genel tezde de bahsettiğimiz üzere Hemşincede sadece iki vokal
arasında değil bir vokal ve bir konsonant arasına giren /r/ lerde zamanla
zayıflayıp yok olur tezini güçlendirir.
xarab→خَراب :xarâb<Ar.
‘viran etme, yıkım, yıkıntı’, Osmanlıca ‘yıkma,bozma,viran etme’ kelime
Hemşince bu anlamın dışında da kullanılır.
maraba→
مَرحبا : marḥaban<Ar. ‘ferahlık,karşılama sözü’ , ‘aslı
Arabiden “genişlik”manasında’ Kamus-ı Türkî. Kelime Hemşincede /h/ vokalini
kaybetmiştir. /h/ sesinin düşmesi durumu Hemşincede sıkça karşımıza çıkar.
xabar→
خَبَر :
xabar<Ar. ‘bilgi, birinci elden bilinen şey’
Redhouse’ta ‘news,information’ (haber, bilgi verme) Kamus-ı Türkî’de
‘bir vakanın tebliği, bir hadiseden haberi olmayanlara verilen malumat’
Hemşincede ise haber alma, bilgi alma anlamı gelir ancak kelime hemşincede çok
büyük bir morfolojik değişim geçirmiştir. Hemşince de var olan ancak zamanla
işlekliğini yitiren xosuş ‘konuşmak’ eylemi yerini bu kelimeye bırakmıştır.
xabar kelimesi hemşincede isim olarak kulanılırken zamanla ‘information yani
bilgi verme anlamıyla bütünleşerek bir şeyi aktarma anlamı kazanmış ve xabruş
‘konuşmak’ adlı bir eyleme evrilmiştir. ‘dağakes homşesnag xosel çi gayin’
demek yerine ‘dağakes Homşesnag xabrel çi gayin’ denmeye başlanmıştır. Bu
etkinin dil asimilasyonundan kaynaklı olduğu açıktır. Ancak isim olarak bir
dile girmesi ve sonrasında eyleme evrilmesi itibari ile ilginçtir. Bunun diğer
bir örneği ise seyr kelimesidir kelime izleme anlamı ile çok fazla kullanıldığı
için isim olan bu kelime zamanla eylemleşmiş ve serenuş ‘izlemek’ halini
almıştır.
haif→
حريف :
harîf< Ar. ‘sanatkâr, bir mesleğe veya loncaya mensup olan kimse, meslekdaş,
yoldaş’ kelime Osmanlıcada da ince şekli
ile okunmaktadır. Anlam olarak küçültücü
ve aşağılayıcı bir anlama sahiptir. Ancak Hemşincede kalın okunur ve bu formu
ile Arapça orijinaline çok yakındır. Ancak anlamda da Osmanlıcada ki anlamından
ziyade Arapçadaki anlamına yakın olması kelimenin Osmanlıca ya da Türkiye
Türkçesi üzerinden değil de direkt Arapça üzerinden Hemşinceye girmiş olma
ihitimalini artırır.
Efrayim Yılmaz
Gor Dergisi Sayı 2 Bahar 2015
KAYNAKÇA:
Ayverdi,
İlhan, Asırlar Boyu Târihî Seyri İçinde Misalli Büyük Türkçe Sözlük, 4. bsk.,
İstanbul 2011.
Bedros
Zeki (Garabedyan), Ermeniceden-Osmanlıcaya Mükemmel Sözlük, TDK Yay., Ankara,
2009.
Eren,
Hasan, Türkçenin Etimolojik Sözlüğü, Ankara, 1999
Kerovpyan
(İşkol), Keğam, Ermenice Sözlük ( Türkçe
karşılıklarla), Aras Yayıncılık, İstanbul, Eylül 2011
Şemseddin
Sami, Kamus-ı Türki, Çağrı yay., İstanbul, 2007.
Turkish Armenian
English Dictionary
(Avedikyan): avedikyan.com
Türkiye’de
Halk Ağzından Derleme Sözlüğü, TDK Yay., Ankara, 2009
Fehrenga Kurdî- Tırkî/ Kürtçe-
Türkçe Sözlük/ Kürd Enstitüsü, İstanbul 1992
Türkçe/ Osmanlıca- İngilizce
Redhouse Sözlüğü/ Ekim 2014
Nişanyan, Sevan, Çağdaş Türkçenin
Etimolojisi http://www.nisanyansozluk.com/?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder