Olur neden olmasın? Ya da “gelli inçi elli çi?”
Bundan 20-30 yıl önce okulda,
çarşıda, pazarda, radyoda, televizyonda, belediyede, mahkemede doğal olarak hepimizin dili birdi; Türkçe. Sonra dünya değişti, insan hakları evrensel
beyannamesi, hukukun üstünlüğü, ah şu Kürtler,
Avrupa Birliği süreci derken, bir gün baktık ki TRT‘de Kürtçe, Abhazca, Arapça
ve Adigece haberler okunuyor. 01.01.2009’da farklı dil ve lehçelerde yayın
yapan ilk kanal TRT 6 Kürtçe yayına başladı. Arada Kürtçe
kurs ve sonrasında da devlet
okullarında seçmeli dersler geldi. Şimdi T.C vatandaşları mahkemelerde bile
kendi ana dillerinde tercüman isteye biliyorlar. Geçen yıl Artvin Valiliği
ilanla Hemşince bilen tercüman bile aradı(1)
Önceden Kürtçe’nin adını dahi
telaffuz etmeyenler, kurs, seçmeli ders, TRT Kurdi (TRT 6 in adı 2015 yılda TRT
Kurdi olarak değiştirildi) gibi uygulamaların ülkeyi böleceğini iddia edenler, şimdi de ana dilde
eğitimin ülkeyi böleceğini iddia ediyorlar. Ama hayat akıyor. Bugün özel okullarda Kürtçe temel eğitim dili
olarak kullanılabiliyor, kimi belediyelerde davalara konu olsa da çift dilli
hizmet veriliyor, yarın daha da ötesini göreceğimizden kuşkunuz olmasın. GOR’un bu sayısında yer alan .........
başlıklı yazı dünyada ana diller açısından durumu gözler önüne seriyor. Ülkemizde
seçmeli ders konusunda bin dereden su getirilirken, daha dünün Makedonya’sında ve
Kosova’da Türkçe bölgesel düzeyde resmi dil statüsündedir. (Kosova Cumhuriyeti'nin resmî dilleri Arnavutça ve Sırpça’dır. Bunun yanında, Kosova Anayasası’nda Türkçe, Boşnakça ve Romanca da
belediyeler statüsünde resmî dil hüviyetindedir. Bu ek diller içinde Türkçenin
birçok belediyede resmiyeti söz konusudur. Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Kosova)
Ana dillerin öğrenilmesi, yada müfredattaki deyimle “Türk
vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları farklı dil
ve lehçelerin öğrenilmesi” konusunda ilk
adım, 2002 ve 2003 yıllarında yapılan
değişikliklerle (3/8/2002-4771/11 md.) (30/7/2003-4963/23 md.) 2923 sayılı
“Yabancı Dil Eğitimi ve Öğretimi Kanunu” nun adının “Yabancı Dil Eğitimi ve Öğretimi ile Türk
Vatandaşlarının Farklı Dil ve Lehçelerinin Öğrenilmesi Hakkında Kanun ” şeklinde
değiştirilmesi ile atılmıştır. Bu değişikliklerle ilk olarak özel kurs açılmak
suretiyle ülkemizde mevcut ana dillerin öğrenilmesi süreci başlamıştır.
2012 yılında ise Milli Eğitim
Bakanlığınca 5, 6, 7 ve 8. sınıflar için Yaşayan Diller ve Lehçeler dersi seçmeli
dersler arasına alındı. Bu kapsamda 2012-2013 öğretim yılında ortaokul 5.
sınıftan başlamak üzere Kürtçe, Adigece ve Abhazca,
seçmeli ders olarak okutulmaya başlandı.
2013-2014 öğrenim yılında Lazca
da ortaokul ve imam hatip ortaokullarındaki yaşayan diller ve lehçeler dersinin kapsamına alındı.
Kurallar gereği bir seçmeli ders
sınıfının açılabilmesi için en az 10 öğrencinin bu dersi talep etmesi
gerekiyor.
2013-2014 eğitim öğretim
döneminde “Yaşayan Diller ve Lehçeler”
seçmeli dersine katılan öğrenci sayısı 53 bin olarak gerçekleşirken, MEB’in
verilerine göre, 2014-2015 eğitim öğretim yılının ilk döneminde ortaokul ve
imam hatip ortaokullarında ‘Yaşayan Diller ve Lehçeler’ dersi kapsamında
Kürtçe, Kurmanci, Zazaca, Lazca, Adığece ve Abazaca ile Gürcüce derslerine
katılan öğrenci sayısı önceki döneme oranla yüzde 45 artarak 85 bine ulaştı.
PROSEDÜR
Bir dil veya lehçenin “Yaşayan
Diller ve Lehçeler” dersi kapsamında seçmeli olarak okutulabilmesi için
öncelikle dersin müfredatının hazırlanması ve MEB’in onayından geçmesi,
akabinde de o dilin MEB tarafından seçmeli ders kapsamına alınması
gerekmektedir. Ders müfredatı ilgili toplum kesimi tarafından içinde
akademisyenlerin de bulunduğu bir kurul tarafından hazırlanması gerekmektedir.
Lazca, Çerkezce, Kürtçe, dersler için müfredat bu halklara ait dernekler veya eğitimcilerce
hazırlandı. Müfredat dışında ders kitapları da yine bu kesimlerce
hazırlanmaktadır.
HEMŞİNCE SEÇMELİ DERS İÇİN NE YAPMALI?
Hemşince’nin “yaşayan diller ve
lehçeler” dersi kapsamında seçmeli olarak okutulabilmesi için öncelikle içinde
akademisyenlerin de bulunduğu bir ekip tarafında Hemşince için ders müfredatı
hazırlanarak bunun MEB’nın onayından geçirilmesi, akabinde MEB tarafından
Hemşincenin seçmeli ders programına dahil edilmesi, ders kitaplarının
hazırlanması ve en önemlisi de toplumda Hemşince’nin seçmeli ders olarak öğrenilmesi
doğrultusunda bir talep olması gerekir.
HEMŞİNCE SEÇMELİ DERS KONUSUNDA HEMŞİNLİLER NE DİYOR?
Müfredatın hazırlanması, onayı,
ders kitaplarının hazırlanması ve MEB tarafından Hemşince’nin seçmeli ders
programına alınması teknik ve idari düzeyde gerçekleştirilmesi gereken
adımlardır. Hemşince seçmeli ders talebi ise daha toplumsal bir olgudur. Biz de
bu yazı kapsamında, Hemşin toplumunun konuya yaklaşımının ip uçlarını görmek
amacıyla, Hemşinlilerin yaşadığı farklı bölgelerden, farklı yaş , cinsiyet, toplumsal
ve siyasal kesimden Hemşinlilere; “Hemşinlilerin yaşadıkları bölgelerde talep
olması halinde okullarda Hemşin’cenin seçmeli ders olarak öğretilmesini nasıl karşıladıklarını?” sorduk.
İşte görüştüğümüz kişilerin
Hemşince seçmeli ders konusuna yaklaşımı.
Ardeşen / Oce köyü
Ayşe Alyıldız (56- emekli öğpretmen): Dil var olan bir şeydir
kültürel açıdan da bakıldığında yok olmaması gerekir. İsteyen kişilerinde
öğrenebilmesi için Hemşimce seçmeli ders olarak okullarda okutulabilir.
Zafer Alptekin (53 -emekli çay eksperi): Hemşince seçmeli ders
olarak okutulsun öğrenmek isteyen öğrensin var olan bir kültür olarak yok
olmasın kayıtlara geçsin en azından.
Ramazan Akman (30- öğretmen): Hemşince kaybolmaya yüz tutmuş
sahiplenilmezse unutulacak bir dil. o nedenle talep olduğu takdirde okutulup
öğretilmesi,öğrenilmesi gerekir.
Oce köyünde Hemşince’nin seçmeli
ders olarak da olsa programa alınmasına karşı çıkanlar da olmuş, isimlerinin
belirtilmesini istememişler, bu tür uygulamaların ülkeye ve topluma bir yarar
sağlamayacağı hatta zarar vereceği düşüncesini ifade etmişlerdir.
Hopa
Dursun Vayıç (74):
Ayrılıklara çomak sokar. Cevap yok.
Nurettin Gülcihan (57):
Ötekilerle bağ varsa olmasın, Yoksa olması iyidir, dilimiz unutulmaz.
Necmettin Akbıyık (58):
Seçmeli ders olsun, yorum yok.
Şahindar Vayiç (67) : Verilmesin
verilmesinin bir önemi yok.
Fatma Yazıcı (45): Verilsin, Dil öğrenmek iyidir.
Borçka/Bağlivan (Beğlivan)
Erkan Erkin Topal (
25- İstanbul’da yaşıyor): Olmalıdır. Hemşincenin yok olmaması ve
gençlerinde kendi ana dillerini akıcı bir şekilde konuşabilmesi noktasında
bence çok önemli bir çalışma olur. Ancak sadece seçmeli ders olarak kalmamalı
ve eğitim öğretim sürecinin her anına yayılarak kapsamlı bir şekilde
verilmelidir.
Musa Mutlu Yılmaz (21 - Öğrenci): Olmalıdır. Hemşince
eğitimin konuşmadan ziyade yazma noktasında bence önemi daha büyük çünkü şuanda
birçok arkadaşımız sosyal medyanında getirileri ile Hemşince yazıyor ancak
gençlerin ve orta yaş üstünün büyük çoğunluğu Hemşince yazarak kendini ifade
edemiyor semboller çok dağınık seçmeli dersler bir nebze olsun bu dağınıklığa
da en temelden bir fayda sağlayabilir.
Sakarya/Kocaali/Kocaeli
Cemal Akbıyık ( 65 - Emekli, Çiftçi) : Keşke mümkün olsa..Bu talebi kesinlikle desteklerim..
Ercan Girgin (55 - Esnaf, Çiftçi) : Çok zor. Bunun çeşitli nedenleri var. Artık millet bir yerde, bir arada yaşamıyor
şehirlerde yaşıyor. Çocukların Hemşince öğrenmesini tabiî ki isterim. Kim
istemez ki?
Osman Tank ( 63 - Emekli
Çiftçi): Geç bile kaldık, artık evlerde bile Hemşin’ce konuşulmuyor.
Bu dili yaşatmak lazım.. Bu kararı. talebi destekliyorum..
Bu dili yaşatmak lazım.. Bu kararı. talebi destekliyorum..
Cengiz Tank (49 - Sakarya
Hemşinliler Derneği Onursal Başkanı) :
Osman abiye katılıyorum, Çocuklarımız
dillerini kültürlerini öğrenmeliler..
Ramazan Serhoş (33 - Dernek
yöneticisi, İşçi ve Çiftçi): Neden olmasın bizim neyimiz eksik.
Böyle bir çalışma olmasından ancak mutlu olurum..
Böyle bir çalışma olmasından ancak mutlu olurum..
Havva Sarı (78 - 10
Çocuk Annesi , kültür taşıyıcısı): Ne güzel, öğretmen çocuklara Hemşin’ce soru soracak; “Tun um dağaes? Dars
tatigus ta? Hekuts hekvan dafternoud puteneğom.”
Hanife Serhoş (76- 4 Çocuk Annesi, kültür taşıyıcısı ): An pane vov enoğa? Güzel olur ..
Harun Akbıyık (45-Memur-Çiftçi): Gayet güzel olur. Buna ancak sevinilir. Destekliyorum..
Hanife Serhoş (76- 4 Çocuk Annesi, kültür taşıyıcısı ): An pane vov enoğa? Güzel olur ..
Harun Akbıyık (45-Memur-Çiftçi): Gayet güzel olur. Buna ancak sevinilir. Destekliyorum..
Muhammet Sarıbaş (
58-Çiftçi, Emekli) :
-Olmaz.
-Neden olmaz?
-Hemşincede alfabe sorunu ve konuşma ile yazma arasında eksikliği hissedilen harf sorunu var. O nedenle olmaz.
-Neden olmaz?
-Hemşincede alfabe sorunu ve konuşma ile yazma arasında eksikliği hissedilen harf sorunu var. O nedenle olmaz.
- Bu sorunlar giderilse olur mu, olmasını ister misin?
-Kim giderecek?
-Bu konular, Alfabe konusunda çalışma yapan insanlar var.
-Kim giderecek?
-Bu konular, Alfabe konusunda çalışma yapan insanlar var.
-Neye göre çalışıyorlar?
-Dünyada alfabe
oluşturulması için belli başlı standartlar var.
Bu standartlara sadık kalarak Hemşince alfabe çalışması yapan ve öneren
insanlar var.
-Hemşinceye sadık kalarak nasıl olacak?
-Her dilin
alfabesi ilk oluşturulurken belli başlı zorluklar yaşanmış. Bizde de yaşanacak.
Bütün sorunlar hal olursa alfabe vs. Devletin okullarında talep olması halinde
Çocuklara ders verilmesini, Hemşin’ce öğretilmesini nasıl karşılarsın?
-Herkesin kabulleneceği bir alfabe olduktan sonra neden
olmasın. Desteklerim okullarda çocukların dillerini öğrenmelerini.
-Bu görüşlerini elindeki derginin yeni çıkacak sayısında
yayınlayacağız. Müsaade var mı?
- Yayınlayın..
- Yayınlayın..
-Teşekkür ederiz.
Hikmet Akçiçek
Halktan görüş soranlar
İsrafil Akman, Yusuf Vayiç, Şerif Sarı, Efrayim Yılmaz
Gor Dergisi Sayı 3 Sonbahar 2015
Kaynakça
-
2923 sayılı yabancı dil eğitimi ve öğretimi ile
Türk vatandaşlarının farklı dil ve lehçelerinin öğrenilmesi hakkında kanun
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder