19 Şubat 2018 Pazartesi

SALAĞHOĞLİ HASAN: 'ÇARE MONKUKAM TSEZİ MADAĞ ELLİM!'


ÇARE ARIYORUM
SİZE KURBAN OLAYIM !

Bu röportaj 2012 yılı Ekim ayında Vova konseri vesilesiyle Sochi’de bulunduğumuz sürede Apsheronsk’ta evinde ziyaret ettiğimiz, Hemşinlilerin 1944’te Batum’dan sürgününden itibaren geri dönüş mücadeleleri içinde yer almış Salağhoğli Hasan amca ile yaptığımız sohbetin amatör kayıtlarından GOR için derlenmiştir. Kayıt kalitesinden kaynaklı kesintilerden dolayı özür dileriz.

....
Salağhoğli HASAN -Şimdi neriyaki bir duşman girar, orada illa düşmana taraf da çıkan adam olur, vetana taraf da kalen adam olur. Ne bilurum, senun içundakini sen bilursin, ben ğhoş bilmem.  Bunun ilk başlanişi Kırım Tatarları sürdi, *1  Beria (Lavrenti Pavles dze Beria;  29 Mart 1899 – 23 Aralık 1953, Sovyet politikacı, Sovyet Güvenlik Sekreteri ve Sovyet Gizli Polisi şefi – kendisi de Gürcistanlıdır -HA) diye hukumatun adami  var idi, Rusya’nun içinda, Stalin’un yardumcisi.       
....
Almanya buraları da almıştı. Siz gelmakta (geçtuğunuz-HA) Tuapse de tehlukeda idi ama Tuapseya girmamiş, ama Şaumyana, Kerevalı aştunuz ya o dağa gelmişti. Şimdi sizin geçtuğunuz dağları almıştı. (Sochi-Apsheronsk yolundaki dağlar-HA) Buralar boyle Çeçenya’ya kadar, Derbenta kadar Almanya’nun elindaydi... burası boyla gider Adige, Karaçay,  Kabardin, Balkar, Asetin, İnguş, Çeçen ..... Bu sayduğum cumhuriyetler hepsi Almanlarun elindaydi. 1943’un başinda Sovyet askeri oraları aldı. 1943’daki Almanya’yi surdı, daha durduramadı kendini da, git ha git, git ha git  Ukrayna’nun hududinden geçurdi. Oyanda da Polche...
Siza Polonya biza Polche. Polcheyi geçurdukten sonra biraz hukümet içerde rahatladi da, o zaman ne etti, o zaman  aldi Kırım (onlar da bizim kardaşumuzdur) Tatarlarını surdi. Oni da bir geceda surdi.

Kamil Muti - İnçime hartsenim. Anots keşetsinana aner muslimanen ta ? (Bir şey sorayım onlar Müslüman mıydı-HA)

S.HASAN - La ğhevle Turkdurler, muslimandurler, bizum kardaşlarumuzdurlar, ğhas muslimandurlar.
Çeçen ilen İnguşi da 1944 un Şubatında bir geceda surdiler.
...
Bizum ! Lavrenti Pavloviç Beria’muz, o kadar iş yaptı, rahatluk alacak, Gurcisatan’a geldi, Borjomi diye bir yer var, Acara ilen hudutdurlar. Turkiye ilen Gurcistan’un arasını bölen Çoruh nehri, Borçka buralar Acaralıdur, bir milletdurlar. Ğhulo, Keda onlarun hepisinun milleti birdur, nasil ki biz Hemşilliyiz, onlarda Gürcidurler.
Lavrenti Pavloviç ki yoruldi da geldi, bilursiz hukümet adami bir yera gidince, yerli çarukçıları onun ayaklarını silerlar... ayni bugün ki gibi… Biraz da borjong suyindan ki içti kafası kızdı... şimdi bu Kırımı sürdi 1 milyon adamdur, bu evi surdi - Allah daha göstermesun- komşisi bilmiyor, o kadar gizli, sırlı, sabahtan kalktı baktı ki Hasan yok, köy gitmiş, kimse bilmeyir, o kadar sırlı ki akşam oldu karanlık, akşam çıra yakılır, o çırada gece sondurilur. O kadar gizli.. sırlı.. senun konkşunden haberun yok, komşunun senden,  3 kişi bir adama iftira edabilur, bu adam boyla dedi...3 kişi iftira attı mı 10 sene ceza boynun dadur... “aye asor Hasan’ın ğhapis enel dak , Hamşetsun kides, bordin dagnine sogmiş genin... asor aye isu ğhapis eneldak.” (gel bugün Hasanı hapsettirelim, Hemşinlileri biliyorsunuz, göbeğinin altından basarlar küfürü, bu gün gel bunu hapsettirelim- HA)   Oyle zaman olmiştur o yıllarda. 3 kişi bir adami kayb edabilur. Oki o zaman dedi ki; ben Dağistani, Kırımı, Çeçen’ları surdum... daha Dağistan’da kuzey Kafkasyada musliman diye kimse kalmadı, Dağistan’da Derbentte kaldi, Dağistanda kimki lazimdi yüz ğhaneden 3 ğhane onu birakti diğerlerini surdi. Naysa diyelum haşa Ben Beriayim siz da Gürcistanlı sırdaşları. Sen dedun ki yahu gözüni seveyim, bizum içumuzda da var surulecek. Bizum  şimdi Mesket deduğumuz, aslinda mesğhet degil Gürcidan dönme muslimanlardur, Ahiska milletidur. Bunlar beş reyondur.  Hangilari bunlar; Ahiska, Adiga, Ağhaltsike, Aspindza, Bagdanofka reyonu . Reyon deduğunuz... kasaba değil. Hopa gibi, neradaki belediya vardur,   ilçe, buda rayon. Nerada 150-200 bin adam var oyanı da vilayet. Abu beş reyon Acaradan yokarı, Ğhuladan yokaridur... Ğhuladan ayrıliyur, bu bizum Turklarun Kobliyanun hududi Acaradan ayrılır.. Eskica Kobliyan derler şimdi 68’den buyani Mesğhed oldilar.. nerden oldilar ona da gelurum.  Ahaa..  bunlar dedilar ki; oki okadar ki onları surmişsin, bizim içumuzda da onda bunda musliman var. Gürcistanun boyukları, Beria’nun sırdaşları bizum içumuzda da beş reyon Ahiska milleti var, aşağıda uç reyon Kürt var Hemşinli var Acaralı var (Acaralınun da muslimanı var, Acarali ikiye boluniyur, hepisi musliman ama gençlarina ğhaç taktilar mecbur oldilar ğhaç taktilar, kalanı muslimandur.) bunları da suralum dedilar Beria’ya. Beria’nun da yaninda Stalin’un imzasi ile beraber temiz kağitlar var, na derler blaknot derler mi sizda? O zaman yaninda oturan sekreterina derki yaz, o da yazar; “Nimidline voyidlaskı publiki, nimiyedlinske voyislav publiski .......” şimdi sayduğum reyonlar...  aşakta da Batum, Kobuleti,  Ğğelveçavun reyoni “bunların içinde muslimanları seçup, surun” yazar, kendi da imzayı basar. Asker hepsi Çeçen’ya dadur, işi becerdiler ya  istirahattadurlar, hemen der ki Gürcistana geçun.  Gurcistana geçurur, Batum’da yazın yerleşturur, kimler surulecek belli ederler. 24 Noyabr güz aylarınun son ayinda, 1944 24-25. Kasım gecesi bizlere da ruzgar vurur. (Sürgün edilirler - HA) Bizim aramuzda Goriyat ile Gonlidara diye bir yer var,  bizum Cermegler vardur, “Sarp’an istus putenes Gonlidaran desnusgu” (Sarp’tan bu tarafa bakınca Kanlıdereyi görürsün- HA)

Kamil Muti- Sizun anlattuklarunuzi Yaşar’un babasından da dinledum.

S.Hasan- Gaybramoğli Abdulladan ?

K.Muti- Evet Abdula’dan, o zaman Batum etrafinda kaç Hemşinli köyi vardi?

S.Hana- Onları derum ben. 12 ğhane Kanlıderyada vardı Cermegtsiler, 22 ğhane Goriyatta iduk biz, Goriyatda Salağhoğli, Tataroğli, Beşiroğli ve Tantoğli vardı bu Aslan’un  dedesi, Geçelum şimdi Gonye’ya, Gonyeda Akbuyukoğlilar 6-7 ğhane, Sarğhoşoğli 6-7 ğhane, Şabanoğli, Maraşoğlilar, Karabacakoğlilar boyle bunlarda olurdi 20 ğhane, , Gonyeda toplam 32 ğhane gibi. Şimdi gelelum Çarnal’a, bunlar Ardalalı Ardeletsidur; Köseoğlilar 7-8 ğhane, Karakçioğlilar 7-8 ğhane, Takozoğlilar,Rahmanoğlilar, Alioğlılar/Aloğlilar. Feyzoğli var ĞHazoğli var ama onlar diğer bir köya Lazlara sayacağım, Lazoğlilar,  Uzunoğlilar, Çakıroğlilar, Civelekoğli onlarun köylerinun adi Maağho ve ĞHirnaldur... bunlarda 5-10 ğhane, bunlar Lazilen Hemşinli bir oldilar. Bir de Batum’da yeni yerleşen 1-2 ğhane Cermegoğlilar ĞHalit ve kardaşı, bir ğhane de Ardeletsi Feyzoğli var, o adam hala yaşıyor, 92 yaşındadur, Batum’da hala yaşıyor Feyzoğli Kazım, surgün zamanında mahpustaydı surulmadi...

K.Mutı- Lazlar da sizunle birlikte suruldi mi ?

S.Hasan- Estağufirla bir trenle gittuk Lazlarla... Sarp hariç muslimanlari surdi, Sarpi neden surmadi bilmem , artuk sınıra yakindur oki ay yildizdan midur, çaruklınun sayınden midur surmadı bilmem?

K.Muti- Takriben o zamanki nufüs hakında uç aşağı beş yukarı bir bilgi verebilir misin?

S.Hasan- Oni derum onun rakamını 67 da aldum, o zamana kadar darmadağundi.
Bi da bizum Kürtlar kaldi, musliman kardaşlarumuz, Batumda şimdi  airaport olmişya o airaport  duzi hep kürt idi... bi da Kobuletta kürt vardı, onları da surdi..

K.Muti- Bizim yaylada çadır Kürdi dediklerimiz mi?

S. Hasan- Onarda var, yerli Kürtler da var...

K.Mutı- Alevi Kürtler?

S. Hasan- Değil onlar şimdi burada var (Apsheronsk-HA) Ermenistandan geldiler, Yezidiler bizimle surulmedi onlar Yerevanda idi. (Alevi Kürtle Yezidiyi karıştırıyor Hasan amca- HA)

H. Akçiçek- Beşiroğli Furunci Haci Gadire gar andi imatsadzim Güneşli diye kağ garta ? (Beşiroğlu hacı kadır’dan duymuştum Güneşli diye köy varmıydı?)

S. Hasan- Benum işittuğum yok.
Kürtlerda suruldi, Lazdur, Kürttur, Hemşillidur Ahiskalidur hepumzu kardaş gibi Asyada 3 Republikaya surdi Ahiskalilari Uzbekistan Cumhuriyetine bıraktı, bizden 15 gün ileridedur onlar, biz malcı olduğumuzdan Kirgizistan ile Kazakistan’a yerleşturdi bizi, bize kazma kürek vermedi, bizi hemen kolğhoz deiruk, şimdiki şirket gibi...

 H.Akçiçek- Devlet hayvan çiftluği gibi ?

S. Hasan- her şey devlettur kooperatif, senun benum bişe yok. Bizler oki gittuk çiftlukta 80 baş koyun vardı. Doğuran anacı kalacak erkeğini  verecaksin devleta..

K. Muti- Ama hozainoke obalaik? (ama buradakileri bıraktınız?)

S. Hasan- Batuminoke ta...... kez modniyus putenel devin ta... kez modniyus putenel gartser ta. (Batum’dakileri mi ?... acaba yanına baktırdılar mı? Yanına baka bildin mi?)

K. Muti- İnçimal hartsenoğum batuman Gürcinoun muslimannın al keşetsin ta.  (Bir şey daha soracağım Batum’dan Gürcülerin Müslümanlarını da sürdüler mi?)

S. Hasan- Gürcinoun muslimannın ... Keda’dan 15 ğhane Gürci suruldi.. Zanderadze derler onlar suruldi.
.....
S. Hasan- Şimdi ben .... Allahum ben dedurtma yarebbi.. biz...
Batum’da Gürcica okudum, Kırgizistan’da Kırgızca okudum iki sene. Biz dağdayiz, ilçe da bizden 40 km aşağidadur.

H.Akçiçek- Kırgizistan’da Hangi şehirde oturttular sizi.

S. Hasan- Oş vilayeti Morotovabat ilçesi. Şağhdevali kömür madeni, o da yanumuzda... İlçeye enduk Tacikçe /Farsça okuduk. Orda Çeçenlerda vardı. Onlarla beraber toplanduk. Daha okumak nerde kaldı çalışıyorum, akşamları gidup 2 saat Rusça okuyorum. Benum okuduğum ilim bu.
1965 de uyanduk. 1958 de Çeçenlere kendi Cumhuriyetlerini geri verdiler, 1958 de dondi geldiler bu yani. Ben 1955 den buyani şoferim. Çeçenlerle beraber kardaş, arkadaş, beraber çalışıyoruz. Onları ki geri yollamak istediler, onları arabalarla gece gündüz 1 hafta demir yolina yakın topladuk, yazluk vaktidur, sonra bastilar trenlara geturdiler Çeçenistana. Çeçenlar ki gitti, bizde da fikir uyandı. Bi şey görecaksin ki akil edasin, fikir işletasın, bu adam ki buradan geçti ben da paçami siyirayim, ben da bu dereden geçe bilurum deduk. Babam 1955 Ocak ayında eldi. Babamun zamanında biz oradaki hiçbir millet o ilçeyi bırakıp öbür ilçeye gidemesin, gidersan 5 senden 10 seneya kadar cezası var... şimdi senun köyde kız yok, başka ilçeden evlenmek içun kız getureceksin 1954 e kadar izin alacaksın, Stalin ölünce bir az gevşedi, 1953 3 Mart’ta Stalin gitti.
....  
(Burada orada bulunan gençlerden biri Stalin’e ifadeler kullanmaya başladı)

S. Hasan- Dema dema...Şukretki Suriye gibi olmayirsin. Politika dunya kurulali beri politikadur.
1956 da bizi de insan saydı hukümat bizden da asker aldı.

K. Muti- O zaman kadar asker almadı mı ?

S. Hasan-  Yok 1956 ya kadar asker almadı.

K.Muti- Peki 2. Dünya savaşında bizden asker yok muydu?

S. Hasan- Olmaz olur mi, vardı. Benum kardaşum, bunun emicesi, onun babası...

K. Muti- O zaman 1944 e kadar asker verdik, sonra 1956’ ya kadar asker vermeduk.

S. Hasan- Vermeduk. Espadze, biz uje nacis olduk ya, 1944 ten 1956 ya kadar nacis olduk, pasport yok,  nufus kağidi yok, tutuldun gittun, elun boynunda.

K. Muti- 1944’te tabi ki Laz’i da Kürd’ü de beni ilgilendiriyor ama bizim Hemşinlilerden kaç kişi sürgün edildi Batum’dan? Bir de bugün kaç nüfusumuz var Hemşinliler, normal arttuk mi?.

S. Hasan- Güzel arttuk. Belki sizden eyi arttuk Allaha şükür. Kayb da ettuk. Ben kardaşumi kaybettum gitmakta (sürgün esnasında- HA) trenun içinda, eksi 30 dercede soğukta... Tirenun durduği yerde hükümatun arabası geliyurdi polisi ile, doğhtori ile, öli varmi ? Aha öliyi veriyurdunuz, öliyi aldi gitti.. Ben kardaşumun yerini bilmayirum. Bir ben değil, her ailede bu oldi.

 K. Muti- Hepiniz yaşadınız, herkesin başı sağolsun... peki kaç kişi sürüldü, kaç kişi öldü, şimdi nüfsun nedur?
Tatkriben her ğhanede 5 adam saysan, ğhaneleri demin söyledum onları toplayun. Şimdi bugünki nufus; buranun nufusini sen de Aslan.

Aslan Tantoğlu- Apsheronsk’ta 370 ğhaneyiz.

S. Hasan- 370 ğhaneyi 5 adamdan say.

Aslan Tantoğlu- 1470-1500 kişi var burada.

S. Hasan- Voronej 60 ğhana, Rostova da 60 ğhana diyelum, buyuk şehirdur 4 milyon nufusi var.
Buraya gelemeyenlar Kırgızıstan; Kızılkıya da 20-25 ğhane, Uçkurban 12 ğhane, Karavan da 15 ğhane, Norkat 20-25 ğhana, Celalabad Begavatda 30 ğhana var, orada 50-60 ğhana vardı da yarisi Rusya’ya geldi, gelelum Leninskiya 15 ğhana, Kırgizistan bitti. Geçtuk Kazakistan’a, Kazakistan’da sade Çimkent vilayetinde var...
...
Bizum ĞHemşin milletinun sayısı budur Allah birini bine, binini milyona artursun bizum cemaatun sayısı budur. Batumdan sürülen Hemşinlilerun toreması.  
(Rusya’da toplam 500 ğhane, Kırgızistan’da 125-150 ğhane, Kazakistan’da 100 ğhane toplam  750 ğhane kadar, her hane ortalama 5 kişiden oluşursa bu üç ülkedeki Hemşinlilerin toplamsayısı  4.000 kişi kadardır.  Bu sayı Rustem Karabacak’ın verdiği sayıdan yaklaşık 1000 kişi daha azdır - HA)

K. Muti- Kırgizisatn ve Kazakistan’da her sülaleden insan  kaldı mı?

S.Hasan- Kaldı. Benum bacumun oğulları oradadur geturemedum. Şimdi oralar çok tehlukedur, bu evi satacaksın ki burada bir şey alasın. Oradaki yerli millet anladı ki bunlar gidecek,  yerli millat bu adamlarun evina fiyatı arturmayun bunlar berağup gidecekler diye fiyat vermiyorlar

H.Akçiçek - Dönelum şimdi   1958 de Çeçenler döndi bize da bir fikir geldi dedun.

S. Hasan- Baluk tutan birini göreceksin ki sen da bilesin baluk nasıl tutulur. Biz bu Çeçen kardaşlarumuzi ki yola koştuk bunlar 1-2 sene yerleşemediler. 1944-1958’a zaman geçti.  Evki boştur, bağ bahçaki boştur, oranun adamı iki kardaş, uç kardaş beraber yaşiyacağina daldi oralara yerleşti, ne bilur ki 58’de Çeçen insanı geri gelecek. Çeçen deduğun millet da oyla bir millet ki insanoğli insan millet.

H.Akçiçek- Mücadeleci da adam.

S.Hasan- He kavgacı adam, ama azluk çokluğa tabi olacak... aaaa adam geldi evina bakayir, ay gidi anam burada oturiyurdi, babam burada oturiyurdi.. obiri demayirki olan ben 14 sene parasuz pulsuz oturdum, yedum, içtum,  gel bir manat ya ver, vermasan da ev senun idi helalluk ver, otur. Bunlar böyle on yıllar oturdilar. Adam başka ev yaptı, babasinun evinde başkasi oturiyur. Şimdi bu Çeçen davasınun kopması bu yüzdendur biraz da.
....
 (Çeçenlerin gitmesinin yarattığı fikir zamanla gelişmiş ve birkaç yıl sonra kendileri de halktan dilekçe toplayıp Batum’a kendi yurtlarına dönüş için Moskova’ya başvurma kararı almışlar-HA)
... Neysa cemaatun hepsinden dilekçeleri topladuk, bizi 3 adam seçtiler, biri Karaibrahimoğlu Kazim Aslanoviç, ikincisi Karakçioğlı Selim Peluloviç (Ardalali), uçinci da ben. Dilekçeleri topladuk, gittuk  1968 yeni yilun 15 inde Moskova’ya çıktuk.

113 kişi Mesketlerden  gelmiş, 3 da biz Hemşinli, 116 kişiyiz. Dilekçelerumuzi aldilar, dışarısı soğuk içerde oturuyoruz. Bir cevap yok. Ay doldi, Şubat geldi, 23 Şubat’ta Sovyet hükumatinun askeriye güni. İçumuzda okumiş adam var, ama okadar ilari gitmağa korkayiruz. Ben dedumki bu askeriye günine bir çelenk yapalum. Çelenk yapturduk, üzerine yazdurduk...
“ Daragomov Vladimur u İlyç u Lenin, Ad visilyinğh izguruzinski Respublik Turkov., Mesketinkov, ĞHemşilov i Kurdov Prosim tolga vağh, jviye....”

Tercüme edeyim, hitabet Lenin’e yazılıyor...”biz Gürcistan’dan sürülen Türk,  Mesket, Hemşinli, Kürt’lerin bugün yaşayanları olarak bize yardımcı olmanızı, .........  sorunumuzu çözmenizi istiyoruz”
Sonra içumuzden 5 kişi istediler, 5.si benim, meclisin buyuği bizi kabul etti. İşte o adam bize Beria dönemindeki sürgün olayları hakkında bilgi verdi... sayılar, kimler ne karar sürüldü falan.
(Moskov’a onları Tiflis’e yönlendiriyor. Hep birlikte Tiflise gidiyorlar. Tiflis’te bunlara içinizden 3 veya 5 temsilci seçin, biz onlarla konuşup ne karar verirsek onlara açıklayalım diyorlar.)

S. Hasan- Saat akşam 6 oldi, 5 adam seçemeduk.  Çoban aklı, kazma kürek aklı, biz 5 adam seçemeduk.  6’ dan sonra bi da baktum itfaiye toplandı, bizi sardilar. Adam geldi dedi ki “oki beş kişi seçemedunuz siz kendi kendunuze ettunuz” onlarda da günah göremedum ben, kabahat gene bizde. Otobusları geturdiler, kapıları açtılar binun, bunlar sizi isteduğunuz yere göturur, Tiflis’ten Azerbeycan sınırına 200 km var. Ben bir iki adamla sıyrıldum oradan.

Biz oradan tekrar Moskovaya uçtuk, o zaman Sovyet ile Çekoslovakya arasında kavga işi gideyir, biz bilmayiruz, biz bizum işumuzileniz ama ote yanda hukümat kendi derdinda. Bizum eski taniş “ne oldi” dedi “siz nasil insanlarsinuz üç adam seçup gönderemedunuz, bugün sizun derdunuz kapandı, Çekoslovakyada işumuz var, belki sizi bugün hukümat ariyor, askere gideceksiniz” dedi, “kağva var”.
Ondan gelduk oturduk oki oturduk... Arada bi daha Çekoslovakaya kavgası bitince rahmetli Aloğli Şukri ile gelduk, bize dedilerki Gürcistanda Poti diye şaar var, ondan Abhazyaya taraf duzluk var, denizden yokarı kamiş uçmetre, sinek şu kadar, bize orayı vermeyi hükmetmişler,*2 demişler ki bunlar çalışkan adamdur, burayı göli kurutur düzelturler. Ben de dedum ki benum milletum ne kadar bedduvalidur, bu milleti nasıl getureyim da o çoli kuruteyim da yaşayalum.

Ordan  geldum buralara, burada da hukümat isteyir, gelun çalışan lazım, buralar bugün gördüğün yerler. Gelelum mi ? He. O zaman yaz dedum Kırgizistan’dan gelecak millete ev yeri, yurt, su, toprak verilsun diye yaz dedum, yazdı. Dondum gittum. Gelduk buralara yerleştuk, 30 senedur buradayız. ¼ dönüm parasuz yer verdi devlet hepumuze. Ev vermedi ama 3 sene faizsuz banka kredisi verdi, kerpiç, ağaç verdi, evlerumuzi yaptuk. Gelurken Çeçenlere uğradum, ihtiyarlar toplanmışlardı. Onlar bana gelup burada yardum ettiler.
....
Gürcilarde 2 çocuği olan azdır. Üç yok. Benumle konuşan Uruşadze diye bir Gürci ihtiyar, cebinden çantasını çıkardı gözünün yaşıyla beraber, gözünün yaşını da sayacaksın her adamdan yaş çıkmaz. Dediki benum 1 tek kızum vardı, Ukrayna’ya gitti.  Sizun gibi uşaklar gelmiş olsa bizim kızları alsa, eyi olmaz mıydı, hem da ağladı. Kazma kürekle, çoban değneği ile iş olmaz. Oradan geldukten sonra o eğhtiyarun sozi akluma geldi... Dedum ki topliyayim da yolliyayim Gürcistan’a, konuşayim, ders vereyim ki “ vov u anun uni anots ağhçkenin arek” (Kimi ki ileri gelendir onların kızlarını alın)  akildur bi, bir deli fikirdur.

H.Akçiçek- Ey gidi, çare monkukas al. (Heyy gidi, çare arıyorsun da)

S. Hasan- Çare monkukam, tsezi madağ ellim... (çare arıyorum size kurban olayım)

K.Muti- Çok ciddi bir liderlik yapmışsın hasan amca.

S. Hasan- Hani kimi topliyasin, onun anasi, bunun babası var. Neyse ben da yoruldum, buraya yerleşmişis ... Allah razı olsun Rusyadan, Ruslardan, sizden bin kat, Ruslardan bin beşyüz kat razı osun.
M.Altunkaya- Gürcistan’a Poti tarafına giden 10-15 ğhane Hemşinli vardı, sonra tekrar geri göndermişler, Topal Dursun falan onlar oradan niçun tekrar geri sürüldiler?

S.Hasan- Onun nedeni... biz ipsuz milletiz boyla terbiyesuz, çaal çocuk, onun bunun kızına çocuğina bakti, ben onlarun peşinde değilim ğhoş, domuzları vurdiler, vs.. Gürcilerle aralarında bir soğukluk oldi. Onlar’da bunlar burada çoğalmadan surelum dediler, tekrar sürdüler..

K.Muti - Çok teşekkür ederim ağzına sağlık bizi aydınlattın. Mer meçvenuz gartatsaz Haşmetsi dağa ç’ganta, inçi tsezi engiyetsinoç, memal Turkiyeis hukumatin mod kenatsik ta inçi me dardis putenelçek astik ta? (Bizim içimizde okumuş gençler yok muydu, niye size yardım etmediler, bir de Türkiye’de hükümete gittiniz mi niçin bizim derdimize bakmıyorsunuz dediniz mi ?)

S. Hasan- Allah razı olsun, sen iğne ile yol açtun... gal galalum 1993 a... 1993 ta rahmetli Tataroğli Kazim onun kızı var ĞHavula, Hopa Kemalpaşa’da çay fabrikasinun yukarısinda Suleyman ile Ziya var (1970 ‘lerde Kazakistan’dan Türkiye’ye göçen Karaibrahimoğullarından 2 kadreş HA), Ziya’nın karsıdur. Biz buradan 3 adam gidup bi dolanalum galalum deduk. Enduk Batum’a, Batum’den da taksiya binduk Sarp’a gelduk, hudutten geçmek içun. Bir Lazoğli her birumuzden 100 er manat para isteyir.  Mafya vardı o zaman. O zaman o kadar güçsüz değilim, bi vursam ama... görevliye dedum ki pasaporti ben sana verdum mafyanun elinde ne yapayir, ver pasporti, bak hele ki nerde doğmişim ben dedum... Gönyede doğmiş olacağum aklına gelmayir tabi... şimdi bir islik çalarum burada bitun Lazları toplarum, ne yapacağunı şaşurursin. İçerden bir adam geldi, bi şeyler dedi da geçtuk siniri, Kemalpaşaya gelduk.  Hızır beyazbaş Hızır, Salağhoğli Hızır dedemun tornidur, anası Salağhoğlidur. Taksiciya dedum ki bizi felan adamlarla tanıştur. Baktum “Aha Hızıre gerta, Hızıre gerta” dedi taksici... Baktum yaylaya gideyir minibusa çuvalı koyayir. Hızır da ... geldi burada 3 ay kaldı. Ben oni Sarp’a kadar yola koştum. Allah rahmet eyliya. Adam “ e yes himi ler gerta u” (e ben şimdi yaylaya gidiyordum da), ” inç assoğum yes gertas ana, kena assoğum al” (ne diyeceğim ben gidiyorduysan git diyeceğim de). Endi çiktuk onun evina... onun evinun yukarisinda Tataroğli bir hasta vardı, ziyaret edelum deduk,  o zaman o yanden Yalçın çıktı Tataroğli, tanur misinuz, cinci ğhoca biza eniştadur, dedi ki yarun akşam bizdayız, bir geceda onda kalduk. Ertesi güni enduk Kemalpaşaya, radyolar televizyonlar, Hasan Ekinci geliyor, Hasan Ekinci galiyur. Dedum “Hasan 1. buradadur, benumle konuşsanuz olmaz mı? ” Gece 1 da Hasan Ekinci geldi, karşıladuk. Millat evina gitmayır ki musafiri da gitsun. Dedum ki bu adam kim dur? Dediler bu Orman Bakanidur, meclistadur, şöyladur, boyladur. Dedum ben bundan bir yaprak kopara bilur miyim ? Millet görüşiyur sira ile, ben da sıraya girdum tokalaştuk oki, sarildum, kucakladum, kulağına dedum ki “efendum Rusya’dan gelen vatandaşım, burada zamanuni alamam, olur mi ben Ankara’ya gelsam, beni kabul edup dinleyebilur misin? ” Dedi ki dört gün Ankara’da olmam, 4 gün sonra gel, ne kadar istersen o kadar konuşuruz. Allah razı olsun, arzıyım ondan. O geca yatuk, ben Turkça yazamayirum, dedum ki biri bana Turkça buni yazsun, dediler ki buni yazsa yazsa Rauf yazar.

H.Akçiçek- Rauf hoca, Rauf Başar.

Gittik Hopa’ya,  O’da kahvede kağıt oynayır.... bekleduk... Yalçin’a dedum ki gidup desana ki adam seni bekliyor... birazdan naysa dondi sonra “kimidi beni bekleyen?” Sonra konuştuk. Çay içtuk ben anlattum. Dedi ki bu akşam bize gidelum.

Salağhoğli Hasan amca ile yaptığımız sohbetin bundan sonraki kısmının kaydı yok.  Aşağıdaki kısa bölüm kendisinin anlatımından benim hatırımda kalanlardır.  
Rauf Başar o akşam Salağhoğli Hasan amcanın isteklerini kağıda döküyor. Hasan amca ile arkadaşı 1-2 gün sonra Ankara’ya gidiyorlar.  Orman Bakanlığında Hasan Ekinci’ye ulaşıyorlar. Hasan Ekinci gerçekten dediği gibi öğleden sonraki bir saatte başka ilgili bakanlık ve devlet kurumlarından da kişilerin katıldığı bir toplantıya alıyor bunları. Dilekçeyi veriyorlar, şifahen de anlatıyor sürgündeki Hemşinlilerin durumunu, özetle sürgündeki Hemşinlilerin Türkiye’ye gelme talebini iletiyorlar devlet katına.  Bi ara toplantıya katılanlardan biri        “Hopa’da ki akrabalarınız sizi yanlarına niye almıyor ?” diye bir soru soruyor. Hasan amca “anladım ki buradan bir sonuç çıkmayacak” diye ifade etmişti durumu. Nitekim daha sonrasında  bugüne kadar her hangi bir gelişme yaşanmamış.
Bu konuyla ilgili olarak, Kırgızistan Hemşinlilerinin resmi temsilcisi Rüstem Karabacak ile yine 2012 Haziranında yaptığım ve GOR’un ilk sayısında yayınladığımız  Hemşince röportajda yer alan bir bilgiyi de kamuoyunun bilgisine sunmak istiyorum. Rüsten Karabacak’ın anlattığına göre; 2011 yılı Şubat ayında  dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kırgızistan gezisi sırasında başbakan, Mesket Türkleri temsilcileri ve Hemşinlileri temsilen de Rüstem Karabacak’la kısa bir görüşme yapıyor. Türkiye’ye gelme isteklerini iletiyorlar başbakana. O görüşmede “Hopa’da yer olmadığı, ama Türkiye genelinde olabilecek 3 yer olduğu, 3-5 ay içinde bu konuda kendilerine bir cevap verileceği” söyleniyor. Rüstem Karabacak “gitti, o gün bugündür bir haber yok” diye özetlemişti konuyu. 

Dipnotlar
*1 - İkinci Dünya Savaşı'nın 1941 - 1944 yılları arasında Alman işgali altında olan Kırım'da, Kırım Tatarlarının bu zaman içerisinde Almanlar ile "işbirliği" içinde olduğu gerekçe gösterilerek 1944 yılında Sovyet hükümeti tarafından (işbirlikçilerin oranının diğer etnik gruplardan bir farkı olmamasına rağmen) toplu sürgün kararı çıkarıldı.
Sürgün, 18 Mayıs 1944 tarihinde tüm Kırımlı yerleşim yerlerinde başladı. Toplamda 193.865 Kırım Tatarı Özbekistan, Kazakistan ve Rusya’nın çeşitli oblastlarına sürgün edildi. ... Sürgün boyunca toplam nüfusun yaklaşık %45'i açlık, susuzluk ve hastalık nedeniyle ölmüştür. Sovyet muhaliflerinin bilgilerine göre, pek çok Kırım Tatarı, Sovyetler GULAG sistemi tarafından yapılan büyük ölçekli projeler için işçi olarak çalıştırılmıştır. Kırım Tatar aktivistler sürgünün soykırım olarak tanınması için çağrıda bulunmaktadırlar. (Kaynak-Wikipedia)


*2 - Kaderin acı cilvesi vakt-i zamanında Hemşin’den göçüp Trabzon - Samsun arasına dağılan, daha sonra da Sochi ve Abhazya tarafına göçen/sürülen hırıstiyan Hemşinlilerin bir kısmı de Abhazya’ya ilk vardıklarında o bataklık coğrafyaya yerleştirilmişler, (Kaynak-Sveta Kalenjian- H.Akçiçek ses kaydı). Hıristiyan Hemşinlilerle Müslüman Hemşinlilerin kaderi yaklaşık 100 yıl sonra bu kez Krasnodor bölgesinde Apsheronsk kentinde kesişti.  


Hikmet Akçiçek
Gor Dergisi Sayı 2 Bahar 2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder